Mahmut Celalettin Ökten (1882-1961) imam hatip okullar?n?n aç?lmas?n? sa?layan ve program?n? yapan idealist bir e?itimci, önder ?ahsiyet.
Mehmet Akif’in As?m’?n nesli olarak sembolize etti?i bir nesli yeti?tirmek ister. Bunun için kollar? s?var. 1923-1950 y?llar? aras?nda iktidar olan CHP halk? küçüksemi?, horlam??, her türlü zulme reva görmü?, din e?itimini yasaklam??t?r.
1946 seçimlerinde Demokrat Parti’nin ayak seslerini duyunca y?llarca zulmetti?i halk?n gönlünü almak ve iktidar? DP’ye kapt?rmamak için 10 ayl?k süreli imam hatip kurslar? aç?lmas?na izin verir. Kurs görenlere görev vermez.
Müslüman halk bu göz boyay?c?l???na kanmaz ve din e?itimini yasaklayanlar? affetmez, 1950’de Demokrat Partiyi ezici ço?unlukla iktidara getirir.
Celal Hoca, 1930’da kapat?lan imam hatip okullar?n? açt?rmak için harekete geçer. Milli E?itim Bakan? Tevfik ?leri ve Ba?bakan Adnan Menderes ile görü?ür. Uzun bürokratik çabalardan sonra 1951 y?l?nda imam hatip okullar?n?n aç?lmas? için izin al?r.
Ya? haddinden emekli olmas?na ra?men Celal Hoca, ?stanbul ?mam Hatip Okulu müdürlü?üne atan?r. Dönemin milli e?itim müdürü, hocay? ça??r?r, görev yaz?s?n? tebli? eder ve ?öyle der:
“Hocam, Ankara’dan böyle bir emir geldi ama biz bunu yapamay?z çünkü tahsisat yok, mektep yok, teçhizat yok, hiçbir ?ey yok.”
Devlet sadece ö?retmen maa?lar?n? öder, ba?ka yard?m yapmaz.
Hoca gece gündüz ?stanbul’u dola??r, okul binas? arar, nihayet Vefa’da bugünkü ?lim Yayma Cemiyetinin bulundu?u yerde metruk bir okul binas? bulur, oray? ?lim Yayma Cemiyetinin yard?m? ile tamir ettirir ve okulu açar.
Okutulacak dersleri hoca haz?rlar, % 40 oran?nda meslek dersleri, % 60 oran?nda fen ve sosyal dersler okutulacakt?r. Celalettin Ökten’in hayal etti?i neslin özelli?i ?udur:
“Müslümanlar geçmi? as?rlarda oldu?u gibi fen ilimleri ile dini ilimlerini bar??t?rmal?. Gençli?inde çok okudu?u ve ayd?nlar aras?nda moda olan “Din terakkiye manidir” teranesi çürütülmeli, ayd?n din adam? yeti?tirmeli.”
Gerçekten de ?stanbul ?mam Hatip Okulu ö?rencileri örnek bir ahlaka sahip olarak yeti?ir. Sosyal ve fen derslerine giren ö?retmenler, çocuklardaki erdemlere imrenirler.
Okulun ö?rencilerinden olan Prof. Bekir Topalo?lu der ki:
“Ba?ka okullardan gelip okulda bir süre matematik, co?rafya gibi derslere giren ö?retmenler okuldan ayr?l?rken a?lad?lar çünkü hem geldikleri okulda hem de gittikleri okulda imam hatipteki gibi çal??kan ve sayg?l? ö?renci ile kar??la?mam??lar.”
Sol e?ilimli edebiyat ö?retmeni Tahir Alangu, imam hatip ö?rencilerini tan?d?ktan sonra de?i?meye ba?lar. Duygusal bir insand?r, okudu?u ?iirler ve anlatt??? hikâyelerin etkisiyle s?n?fta hüngür hüngür a?lar. Tayini ç?kt???nda okuldan ayr?lmak istemez.
?mam hatibin manevi atmosferinde büyüyen nesil, haram? helali bilen okuduklar?n? hayatlar?nda uygulamaya çal??an bir nesildir.
O zamanki ?stanbul ?mam Hatip Lisesi ö?rencilerinin yar?s? haf?zd?r. Dinsiz yeti?ir korkusuyla çocuklar?n? okula göndermek istemeyen aileler, imam hatipler aç?l?nca çocuklar?n? okula vermeye ba?lar, ö?rencilerin yar?s? haf?zd?r ve ya?lar? da hayli ilerlemi?tir.
MÜJDE: ELMALARI K?MSE KOPARMAMI?
Bir gün matematik ö?retmeni Rasim Uslugil ö?rencileri toplar ve ?öyle der:
“Çocuklar size bir müjdem var. Bugün ö?retmenler kurulu topland?. Bahçeye sarkan kom?u bahçelerin elma a?açlar?ndan günlerdir bir meyve bile koparmam??s?n?z. Sizi izliyoruz, hiçbiriniz onlara el sürmedi. Ö?retmenlerimiz size te?ekkür ediyor. Beni te?ekkürü iletmekle görevlendirdiler.”
Okulun 350-400 ö?rencisi bulunmaktad?r. Her gün bahçede a?açlar?n dallar? alt?nda oyun oynarlar.
ABD’de e?itim gören yurtta?l?k bilgisi ö?retmeni Salih Otaran yaz?l? yapmak için s?n?fa girer ve ?öyle der:
- ABD’de hocalar sorular? sorar, sonra s?n?ftan ç?kar giderler, hiç kimse kopya çekmez.
Hoca sorular? sorar ve s?n?f? terk eder. S?n?f?n abisi durumundaki Bekir Topalo?lu aya?a kalkar ve arkada?lar?na ?öyle der:
“Arkada?lar, bizler hocan?n anlatt??? gibi ö?renciler olmak zorunday?z. ?mam hatipli olarak bu güvene lay?k olmal?y?z. Elin Amerikal?s? yap?yor da biz niçin yapm?yoruz?”
S?n?f, Bekir Topalo?lu’nu anlay??la kar??lar ve ona hak verir.
Sonraki günlerde s?n?fta 4 fahri zab?ta seçilir, 60 ki?ilik s?n?fta kopya çekilmez. Bütün ö?renciler kopya çekmenin hem hocalara hem de kendilerine sayg?s?zl?k oldu?unu anlar ve hocalar?na bu konuda güven verirler. Öyle ki hocalar imtihan yapacaklar? zaman sorular? sorup s?n?ftan ç?karlar. (Bir Neslin Öncüsü Celal Hoca, s.160-161)
E?itim ö?rencileri bilgili, hünerli, ahlakl? ve erdemli hâle getirmeli. Ö?retmenlerimiz Celal Hoca gibi örnek olmal?.
Beyin Vitamini: B?R NESL?N ÖNCÜSÜ CELAL HOCA, Hüseyin Yorulmaz’?n kaleme ald??? Hat yay?nlar?n?n ne?retti?i, e?itimcilerimizin mutlaka okumas? gereken bir kitap. ?deal bir nesil yeti?tirme davam?z olmal? ve bunun için gayret etmeliyiz.
Kaynak : https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-erkan-kavakli
FACEBOOK YORUMLAR