BAKAN TEKİN, "YILLIK DEĞERLENDİRME BASIN TOPLANTISI" DÜZENLEDİ
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Etimesgut Şehit Yasin Kendircioğlu Ortaokulunda, karne dağıtım töreninin ardından düzenlediği "Yıllık Değerlendirme Basın Toplantısı"nda açıklamalarda bulundu, basın mensuplarının sorularını cevapladı.
14 Haziran 2024 - 14:30 - Güncelleme: 17 Haziran 2024 - 21:21
Bakanlıkça bu süreci tatil olarak değil, eğitim öğretim sürecinin bir alanı olarak tanımladıklarını ifade eden Bakan Tekin, çocukların okul dönemini daha verimli geçirebilmesi için okul dışı dönemde enerji topladıklarını ve bu nedenle bu süreci en az eğitim öğretim dönemi kadar dolu dolu geçirilmesi gereken bir dönem olarak gördüklerini söyledi.
Bakan Tekin, "Bizim gençlerimizden, çocuklarımızdan istediğimiz şey, kendilerini çok fazla yormadan yıl içinde elde ettikleri kazanımları kaybetmeden bir tatil dönemi geçirmeleri. Bunu yaparken bol bol kitap okumalarını, hatta okuduklarını kaleme almalarını, yazmalarını, yazmaya çalışmalarını temenni ediyorum." diye konuştu.
Velilere de seslenen Bakan Yusuf Tekin, tüm ülkelerde ebeveynlerin de eğitim öğretim sürecinin bir parçası olduklarını belirterek 12 yıllık zorunlu eğitimini tamamlayan bir öğrencinin okulda geçirdiği vakitten daha fazlasını ailesiyle geçirdiğine dikkati çekti.
Ailelerin, çocuklarının eğitim sürecinde kendilerine destek olmaları gerektiğini ifade eden Bakan Tekin, şöyle devam etti: "Tatile girerken velilerimizden isteğim şu: Çocuklarımızın, gençlerimizin nasıl yetişmesini istiyorsanız, nasıl bir genç ve çocuk yetişsin istiyorsanız, tatil aylarında çocuklarınız yanınızdayken onlara en güzel şekilde örnek olarak iyi bir ebeveyn profili çizebilirsiniz. Ben velilerden bunu talep ediyorum. Çocuklarımıza 'Okuyun!' demek yerine gelin, beraber her gün yarım saat, bir saat kitap okuyalım. Çocuklara, 'Evladım cep telefonunla, bilgisayarınla, televizyonla çok vakit geçiriyorsun.' diyeceğimize kendimiz de aynı tür etkinliklerimizi azaltalım. Saatlerce televizyon seyreden bir anne ya da babanın çocuğuna 'Televizyon seyretme.' demesi, hiç kitap okumayan, evinde kitap olmayan bir ailenin çocuklarına 'kitap okuyun' demesi biraz tuhaf kaçıyor."
Bakan Tekin, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Gebze'de bir lisedeki mezuniyet törenine bazı öğrencilerin kıyafetlerinin uygun olmadığı gerekçesiyle alınmadıkları yönünde çıkan haberlere ilişkin soru üzerine Bakan Tekin şunları kaydetti: "Olayın başlangıç noktasında okul müdürü, öğrencilere mezuniyet töreninin yapılacağı alanın büyüklüğü kadar kontenjan veriyor. Burada formu da var, her öğrenciye 4 kontenjan veriyor ve 'Kiminle beraber geleceksin' diye soruyor. Başlangıçta listede ismi olmayan öğrenci arkadaşlarımız, listede yazdığının iki katı kadar misafirle gelmek isteyince okul müdürü doğal olarak 'Biz bu listedeki isme göre bir organizasyon yaptık. Önce listedeki isimleri alalım. Yer kalırsa sizi de alırız.' dedi diye tartışma başlıyor ve arzu etmediğimiz bir boyuta ulaşıyor. Olay duyulur duyulmaz İlçe Milli Eğitim Müdürümüz yedi sekiz dakika içinde olay yerine intikal ediyor ve problem çözülüp çocuklarımızın mezuniyet törenine katılması sağlanıyor. Okul müdürümüzün olay artık yönetilemez boyuta geldikten sonra 'yönetmelik ifadesi' diye söylediği şey normal okulumuzun eğitim öğretim kısmıyla ilgili yönetmelik. Yani madde, onunla ilgili madde... Mezuniyet törenlerini ya da benzeri etkinlikleri bu çerçevede değerlendirmek doğru değil. Nitekim İlçe Milli Eğitim Müdürümüz de geldikten sonra sorunu çözüyor."
Bu olayın yaşanmasını arzu etmedikleri bir olay olduğunu yineleyen Bakan Tekin, "Bakanlık olarak, bu konuda ihmali, yanlışı olan kişilerle ilgili gerekli işlemleri, incelemeleri yapacağız." dedi.
Bakan Tekin, olayın detayı yeterince araştırılmadan öğretmen ve okul idarecilerinin toplum nezdinde linç edilmesinin kendisini üzdüğünü belirterek bunu yıl boyunca sergilenen emeğe, çabaya saygısızlık olarak gördüğünü ifade etti.
"Sınıf tekrarı konusunda çok marjinal bir tabloyla karşı karşıya değiliz"
9'uncu sınıflarda sınıf tekrarının geri getirilmesiyle birlikte kaç öğrencinin tekrara kaldığı ve bu yıl YKS'ye katılan ancak devamsızlık nedeniyle tekrar yapacak kaç öğrencinin olduğuna ilişkin sorular üzerine Tekin, karnelerin dağıtılmasının telafi niteliğindeki süreçlerin tamamlandığı anlamına gelmeyeceğini belirterek sınıf tekrarıyla ilgili işlemlerin henüz tamamlanmadığını ve bayram sonrası net rakamları göreceklerini söyledi.
Bakan Tekin, genel olarak çok marjinal bir tabloyla karşı karşıya olmadıklarını belirterek şöyle devam etti: "Bütün attığımız adımlar, öğretmen arkadaşlarımızın bizlerden eğitim öğretim sürecinin daha ciddi şekilde yürümesi, öğretmenlerimizin emeklerinin karşılığının daha sağlıklı şekilde alınabilmesi, öğretmen arkadaşlarımızın itibarlarının korunması açısından alınması gereken tedbirlerdi. Öğrenciler açısından da başarısının arttırılması için aldığımız tedbirlerdi. 9'uncu sınıflar açısından da yönetilemeyecek bir süreç yok. Medyada speküle edildiği gibi, 'Çok ciddi sayıda sınıf tekrarı olacağı için önümüzdeki yıl 9'uncu sınıflara kayıtlarda sıkıntı yaşanacak.' şeyi doğru değil. Bunun hesabını zaten yapıyoruz."
Devamla ilgili aldıkları kararı da çok önemsediklerini bildiren Bakan Tekin, şu ifadeleri kullandı: "Özellikle 12'nci sınıflar açısından söyleyeyim, çocuklarımızın üniversite hazırlık anlamında en çok faydalanabilecekleri alanın okullarımız ve öğretmenlerimiz olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla çocuklarımız devamsızlık yapıp merdiven altı kurslarda, kaçak eğitim veren kurslarda ya da çok farklı yapıların organize ettiği kurslarda eğitim öğretim adı altında sınava hazırlık kursları almasını arzu etmiyoruz. Çocuklarımızın okullarda zaman geçirmesini istiyoruz. Öğretmenlerimizle birlikte bu süreci yürütmesini istiyoruz. Bunun için de daha önce defaten söyledik, ÖSYM ile çok sağlıklı bir süreç yürütüyoruz. ÖSYM, soru hazırlama havuzundaki kişilerin yarıya yakınını Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğretmen arkadaşlarımızdan oluşturdu. Aynı şekilde ÖSYM Başkanımızla da konuştuk, üniversite sınavı için çıkan soruların tamamı kazanımlarımız, müfredatımız ve kitaplarımız odaklı. Hâl böyle olunca çocuklarımızın dışarıda değil okulda bu süreci tamamlamalarını arzu ediyorduk. Bunu sağlamak için de başka tedbirler almıştık. Devamla ilgili aldığımız kararın önemli bir gerekçesi de buydu. Biz bu anlamda doğru bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Devamsızlıkla ilgili herhangi bir af ya da benzeri düzenleme yapmayı düşünmüyoruz."
"Çocuklarımızın örgün öğretimde eğitim almasını arzu ediyoruz"
Tekin, açık liseye geçişle ilgili soruya Millî Eğitim Temel Kanunu'nun, örgün öğretimi esas kabul ettiğini hatırlattı.
Bakan Tekin, "Yani asli işimiz, çocuklarımızın örgün öğretime devam etmesini sağlamak. Açıköğretim aslında örgün öğretim çağının dışına çıkmış ya da insani sebeplerle örgün öğretim alamayacak olan çocukların yönlendirildiği bir mekanizma. Yani bir zorunluluk durumunda başvuracağımız bir şey... Dolayısıyla bu tür bir durum olmadığında çocukların açık öğretime yönlendirilmesi, Millî Eğitim Bakanlığının da kendisi açısından bir zaafiyeti teşkil eder. Çocuklarımızın örgün öğretime gelip, örgün öğretimde öğretmenlerimizden eğitim almasını arzu ediyoruz. Yaz aylarında yaptığımız düzenlemenin sebebi de buydu." yanıtını verdi.
Çocukların üniversiteye hazırlık dâhil olmak üzere bütün eğitim-öğretim ihtiyaçlarını giderebilecek kadar büyük bir aile olduklarını ifade eden Bakan Tekin, çocukların varsa eksikliklerini, destekleme ve yetiştirme kurslarıyla giderebileceklerini bildirdi.
Bakan Tekin, "Öbür taraftan baktığımızda, çocuklarımızın devam ettiğini iddia ettiği yapılar yani dershane dediğimiz şeyler, bizim zaten örgün öğretim çağındaki çocuklarımızın devam edeceği bir yapı yok. Yani bunlar demek ki illegal. Onların niteliğiyle ilgili bakanlık olarak kefil olmadığımız, denetlemediğimiz bir süreç var orada. Çocuklarımızın oralara gitmesini o yüzden istemiyoruz. Gitmemeleri için de elimizden gelen tedbirleri alacağız." diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR