ESKİ MİLLÎ EĞİTİM BAKANI TEVFİK İLERİ VEFATININ 61. YILINDA ANILDI

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, eski Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri'nin vefatının 61. yılı dolayısıyla düzenlenen anma törene katıldı. 

ESKİ MİLLÎ EĞİTİM BAKANI TEVFİK İLERİ VEFATININ 61. YILINDA ANILDI
02 Ocak 2023 - 13:00
Bakan Özer, Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce düzenlenen "Vefatının 61. Yılı Hatırasına Ahmet Tevfik İleri Anma Programı"na katıldı. 
 
Özer,  Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen programdaki konuşmasına Tevfik İleri ve dava arkadaşları Adnan Menderes olmak üzere imam hatip okullarının açılmasında emeği geçen Celalettin Ökten'e Allah'tan rahmet dileyerek başladı. 
 
"Aslında Tevfik İleri bir hikâyenin kahramanı" diyen Bakan Özer, "Bu toprağın insanlarının değerleriyle bütünleşik şekilde yaşama, hikâyesini hayata geçirmekle ilgili taleplerini samut bir şekilde devletin eliyle, devletle milleti karşı karşıya getirmeden bütünleştirerek mesafe alınabileceğini göstermesi anlamda çok sembolik bir anlamı var." diye konuştu. 
 
İmam hatip liselerin tarihine bakıldığında bu okulların açılması ve her türlü ihtiyacın karşılanması için halkın büyük bir fedakârlık gösterdiğini vurgulayarak, "Bunun karşılığında ülkemizin o fedakâr insanları tek bir şey istemişlerdi. 'Çocuklarımız yetişirken dinini öğrensin. Dininin hayata tekabül eden tüm kurallarını öğrensin de inançlı bir nesil olarak bu topraklarda geçmişten tevarüs etmiş olduğu müktesebatını geleceğe taşısın. Tek istedikleri şey buydu." dedi. 
 
 Özer, Türkiye'de çeşitli eğitim politikalarıyla toplumsal mühendisliklerin gerçekleştiğine işaret ederek şunları söyledi: "1951-52 yıllarında imam hatip talebi, Tevfik İleri'nin, Celalettin Ökten'in ve Başbakan Adnan Menderes'in büyük cesur adımlarıyla hayata geçtikten sonra Türkiye'nin her noktasında imam hatipler, halkın katkılarıyla hayata geçirildiği, eğitim sistemimizin ayrılmaz parçasıyla farklı bir eğitim modeli olarak ortaya çıktı."
 
İmam hatip okullarına yönelik engellemelerin daha sonra yine devam ettiğini hatırlatan Özer, "1999 yılında katsayı uygulaması diye yeni bir eğitim politikasıyla tekrar bir meydan okumayla karşı karşıya kalındı imam hatip liseleri. Katsayı uygulaması çok basit bir uygulamaydı aslında. Meslek lisesi ve imam hatip lisesi mezunlarının Yükseköğretime erişimini engelleyen, görünüşte çok sade, patik bir uygulamaydı. Herkes kendi alanına meslek alanına geçsin diye güya mesleki eğitimi güçlendirmeyle ilgili atılmış bir adımdı. Ama katsayı uygulaması bu toprakların hikâyesine ihanet eden bir uygulama olarak tarihte yerini aldı. İstenilen şey şuydu; 'akademik olarak başarılı insanlar meslek liselerine ve imam hatip liselerine gitmesinler. Dinini bilen, sadece bu dünya için değil, bu dünyada yaptıklarını ahiret için yapan insanlar vali olmasınlar, siyasetçi olmasınlar, bürokrat olmasınlar.' istedikleri buydu. 'Hiçbir yere yerleşemeyen insanların yerleşmiş olduğu bir okul türüne dönüşerek kendi kendini imha etsin.' İmam hatip ve meslek liselerinde istedikleri şey buydu. Yani şöyle geçmişe baktığımız zaman eğitim politikalarındaki anti demokratik uygulamalardan en fazla çeken okul türünün imam hatip liseleri olduğunu görüyoruz. İşte Tevfik İleri gibi kahramanların yakmış olduğu, Celalettin Ökten hocalarımız gibi kahramanların yakmış olduğu meşale, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi liderlerin elinde tekrar o problemleri tek tek çözerek geleceğe emin adımlarla yürüyor." ifadelerini kullandı.
 
Bir ülkenin en kalıcı sermayesinin beşeri sermaye olduğuna işaret eden Özer, beşeri sermayeyi artırmada en önemli enstrümanın da eğitim olduğunu söyledi. Özer, 2000'li yılların başındaki okullaşma oranlarına bakıldığında, 5 yaştaki okullaşmanın yüzde 11'lerde, ortaöğretimdeki okullaşmanın yüzde 44'lerde ve yükseköğretimdeki okullaşma oranlarının da yüzde 14'lerde bulunduğunu anımsattı.
 
"Sayın Cumhurbaşkanımızın son 20 yılda hiçbir ayrım yapmadan, eğitimin önündeki antidemokratik uygulamaları tek tek kaldırarak atmış olduğu adımlar sonucunda, 20 yıl gibi kısa sürede 5 yaştaki okullaşma oranlarımız yüzde 11'den yüzde 99'a ulaştı." diyen Özer, "Ortaöğretimdeki okullaşma oranlarımız yüzde 44'ten yüzde 95'lere ulaştı. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14'ten yüzde 45'lere ulaştı. Yani son 20 yıl, bu ülkede devletin milletle kaynaştığı tarihi bir döneme karşılık gelmekte. Bunun yansımalarını eğitimde çok rahat bir şekilde görüyoruz." bilgisini paylaştı.
 
Son 20 yılda eğitimde hiçbir ayrım yapılmadan, eğitimin önündeki antidemokratik uygulamaların tamamının ortadan kaldırıldığını belirten Özer, "Düşünün bu ülkede başörtüsü yasağı vardı, buradaki öğrencilerimizin çoğu başörtülü, başörtülü gençlerimiz, kadınlarımız yükseköğretime erişemiyor, üniversite kapılarının önünde, ikna odalarında eziyet çekiyorlardı." diye konuştu.
 
Özer, şöyle devam etti: "Bugün beyin göçünden bahsediliyor. 1999'da katsayı uygulamasından dolayı imam hatipli gençler ülkeyi terk ettiler. İşte rahmetli Tevfik İleri'nin, Celalettin Ökten hocamızın ve Recep Tayyip Erdoğan'ın hikâyesi; bu toplumun tüm bileşenleri ile bir arada, devletiyle birlikte barışık bir şekilde geleceğe doğru kutlu yürüyüşünü sağlamak. İnanıyorum ki yeni yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır. Çünkü ilk kez Cumhuriyet dönemindeki kalkınmayla ilgili, eğitimle ilgili o gecikmiş 70 yıllık gecikmelerin hepsi son 20 yılda telafi edildi. İlk kez bu toplum devletiyle el ele vererek yeni bir hikâye yani yeni bir dil inşa etmek için yola çıktı. Samimiyetini hiç kaybetmedi. Bu coğrafya, sadece ekonomik olarak kalkınmış bir coğrafya olarak değil, tüm dünyaya merhametin, kardeşliğin, dayanışmanın nasıl olduğunu gösteren bir ülke olarak yeni yüzyılda kendisini çok daha güçlü olarak izhar edecektir. Millî Eğitim Bakanı olarak Tevfik İleri'den almış olduğumuz meşaleyi çok daha güçlü bir şekilde yakarak geleceğe taşımak için de büyük azim içerisinde tüm arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Bizim istediğimiz şey bu ülkeye güzel bir hikâye bırakabilmek, tüm insanlarımızı o hikâyenin bir parçası haline getirebilmek ve sadece dünyevi olarak değil, değerlerin yaşadığı Allah'ın isimlerinin tecelli ettiği tecelligâhının olduğu bir coğrafyayı adım adım ilmek ilmek inşa edebilmek."

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum