SAMSUN OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ KÜLTÜR SANAT MERKEZİ BAKAN ÖZER'İN KATILDIĞI TÖRENLE HİZMETE AÇILDI

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Samsun'da Olgunlaşma Enstitüsü Kültür Sanat Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi.

SAMSUN OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ KÜLTÜR SANAT MERKEZİ BAKAN ÖZER'İN KATILDIĞI TÖRENLE HİZMETE AÇILDI
29 Nisan 2023 - 13:00 - Güncelleme: 29 Nisan 2023 - 19:06

Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve çok sayıda davetlinin katıldığı törende bir konuşma yapan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Samsun'un Cumhuriyet'in kuruluşunun ilk sembolik hareketlerinin başladığı şehir olduğunu belirterek burada bulunmaktan mutluluk duyduğunu kaydetti.

 

Bakan Mehmet Muş ile kabinede beraber çalışmaktan onur duyduğunu da belirten Özer, "Çok hızlı bir şekilde ülkemizin ticari kapasitesinin artmasındaki engelleri birer birer aşan kıymetli Bakanımızın bulunmuş olduğu şehirde bir açılış yapmak bana ayrı bir keyif veriyor. Ben inanıyorum ki Sayın Bakanımla Samsun çok büyük bir ekonomik kalkınmaya sadece ekonomik anlamda da değil, üretimde, kültürde, sanatta, diğer alanlarda da çok büyük bir hamleye tanıklık edecek." dedi.

 

Kendisinin de Ordu'dan destek vereceğini kaydeden Özer, "Karadeniz sahilinde inşallah Samsun'da, Ordu'da, Trabzon'da, kıymetli bakanlarımızla birlikte farklı bir renk, farklı bir iklimle ülke kalkındırmak, daha güçlü kılmak için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye'nin son 20 yıl içerisinde eğitimde devrimsel bir dönüşüme tanıklık ettiğini ifade eden Özer, ülkelerin en kalıcı sermayesinin beşeri sermaye olduğunun altını çizerek "Beşeri sermayenin niteliğini arttırmada kullanılan en önemli enstrüman eğitim olmazsa, üretim olmaz, eğitim olmazsa geçmişten geleceğe iddialı bir şekilde yola yürümek mümkün olmaz, eğitim olmazsa sanat olmaz, eğitim olmazsa hiçbir şey olmaz." dedi.

 

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra diğer ülkelerin eğitimde okullaşma oranlarını artırmak için yatırım yaparak okullaşma oranlarını yüzde 90'ın üzerine çıkarttığını hatırlatan Özer, buna karşın Türkiye'de 2000'li yıllara gelindiğinde eğitim alanındaki manzaranın çok kötü olduğunu, 2000'li yıllarda 5 yaştaki okullaşma oranının yüzde 11, lisede yüzde 44, yükseköğretimde yüzde 14 seviyesinde olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde eğitimde devasa bir seferberlik başlatıldığını anlatan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Derslikler yapıldı, okullar yapıldı. 2000'li yıllarda Türkiye'deki, 81 ilde derslik sayısı sadece 300 bindi. Bugün 857 bin dersliği olan bir ülkeyiz. İkinci hamle okullaşma oranını artırmak için yapılan hamle eğitimin demokratikleşmesi hamlesi oldu. Yani eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamalar kaldırıldı."

 

Eğitimdeki seferberliğin birinci ayağının fiziksel yatırımların yapılması, ikinci ayağın başörtüsü yasağı ve kat sayı uygulaması gibi antidemokratik uygulamaların kaldırılması, üçüncü ve en kritik ayağın ise eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için yürürlüğe sokulan sosyal politikalar olduğunu anlatan Bakan Özer, şunları kaydetti: "Bu ülkede son 20 yılda kitaplar ücretsiz olarak dağıtılmaya başlandı. Yardımcı kaynakları biz geçen sene devreye soktuk. 190 milyon yardımcı kaynağı ücretsiz olarak dağıttık. Şartlı eğitim yardımları yürürlüğe sokuldu. Yani çocuğunu eğitime devam ettirme şartıyla ailelere finansman desteği sağlandı. Burslar verildi. Taşımalı eğitimle, eğitime erişemeyen o garibanlar ücretsiz bir şekilde taşımalı eğitim kapsamında okullarına kavuştular. Ve ücretsiz yemekler verilmeye başlandı ilk kez. Bunu başlatan zaten bu dönem bundan önce ücretsiz yemek diye bir şey yoktu. 1,8 milyon öğrenci ücretsiz yemek yiyordu. 6 Şubat tarihi itibarıyla biz bunu 5 milyona çıkardık. Okul öncesi eğitimdeki tüm çocuklarımıza, tüm yavrularımıza ücretsiz olarak yemek veriyoruz. Bu sosyal politikaların bugünkü maliyeti, son yirmi yıldaki sosyal politikaların maliyeti 525 milyar TL. Peki netice ne oldu? Netice şu oldu: Beş yaştaki okullaşma oranı yüzde 11'den yüzde 99,86'ya çıktı. Ortaöğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 44'ten yüzde 99,17'ye çıktı. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14'lerden yüzde 47'lere çıktı. Yani son yirmi yıl, bu ülkenin beşeri sermayesini en bereketli bir şekilde kullandığı bir döneme tekabül etti."

 

Bu uygulamaların iki kazananı olduğunu vurgulayan Bakan Özer, "Birincisi garibanlar. Hani o Türkiye Yüzyılı şarkısında 'Mazlumlar söylesin, şarkılarını' diyor ya. Mazlumlar şarkılarını söyledi bu dönemde. İkincisi de kadınlar oldu. Ortaöğretimdeki kızlarımızın okullaşma oranı ortalama yüzde 44 olmasına rağmen yüzde 39'du. Şu anda yüzde 99'a yükseldi. Kız çocuklarının okullaşma oranı, kadınların okullaşma oran ilk kez erkekleri geçti. Yükseköğretimde 2014 tarihinden itibaren kadınların okullaşma oranı erkekleri geçti." dedi.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum