BAKAN ÖZER, NEW YORK'TA GERÇEKLEŞTİRİLEN EĞİTİMİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ZİRVESİ'Nİ DEĞERLENDİRDİ

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla New York'ta Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu kapsamında gerçekleştirilen Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi'ni değerlendirdi. 

BAKAN ÖZER, NEW YORK'TA GERÇEKLEŞTİRİLEN EĞİTİMİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ZİRVESİ'Nİ DEĞERLENDİRDİ
23 Eylül 2022 - 13:00
"Türkiye'nin, BM ülkelerinin önerilerinden çok daha ileri noktalarda adımlar attığını görmekten büyük mutluluk duyduk" 
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, geçen hafta New York'ta gerçekleştirilen BM 77. Genel Kurulu Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi'nde ana tema olarak öğretmenlerin mesleki gelişiminde yeni becerilerin ortaya çıkması gibi konuların ön plana çıktığını kaydederek "Zirvede özellikle Kovid- 19 salgınındaki kayıpların giderilmesi, öğretmen ve öğrencilere yönelik dijital becerilerin dönüştürülmesi aynı zamanda öğretmen ve eğitim sistemlerinde özellikle çevreye duyarlı eğitimin dizaynıyla ilgili yeni açılımlar ön plana çıktı. Bizler de Türkiye'nin özellikle son yirmi yıldaki girişimini, eğitimin kitleselleşmesi, evrenselleşmesi yönünde almış olduğum mesafeleri ve özellikle eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesiyle ilgili atılan adımları paylaşma imkânımız oldu. Özellikle şunu gördük. Birleşmiş Milletler zirvesinde eğitimin dönüştürülmesiyle ilgili zikredilen konulardan Türkiye'nin adım atmadığı hiçbir konunun olmadığı, öğretmenlerin mesleki gelişiminden eğitimdeki dijital platformların oluşturulmasına, çevreye duyarlı eğitim sisteminin oluşturulmasına kadar ve özellikle eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili her alanda Türkiye'nin aslında Birleşmiş Milletler'de temsil eden tüm ülkelerin önerilerinden çok daha ileri noktalarda adımlar attığını görmekten de büyük mutluluk duyduk." değerlendirmesini yaptı. 
 
BM Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi kapsamında yaptıkları konuşmadan bir gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Birleşmiş Milletler'e hitap ettiğini anımsatan Bakan Özer şunları aktardı: "Cumhurbaşkanımız, Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi'nde Türkiye'de eğitimde son yirmi yılda atılan adımlar ve özellikle ülkemizin en kalıcı sermayesi olan beşeri sermayesinin güçlendirilmesi ve eğitimle buluşmasıyla ilgili ve en önemlisi bu kitleselleşme evresindeki eğitimdeki sosyal politikalar, şartlı eğitim yardımından burs yardımlarına kadar, ücretsiz kitaplardan yardımcı kaynaklara kadar atılan tüm adımları tüm ülkelerle paylaştı."
 
Türkiye'nin 19 milyon öğrenci ve 1.2 milyon öğretmenin yer aldığı bir eğitim sistemine sahip olduğunu vurgulayan Özer, "Ölçeğimize göre gerçekten çoğu ülkeden çok daha ileri seviyede iyileştirmeler gerçekleştiren ve geliştirme alanlarını doğru bir şekilde tespit edip o alanlarda çok önemli projeleri uygulamaya sokan bir ülke olarak da orada kendimizi görmekten büyük mutluluk duyduk." dedi. 
 
Zirveye katılan ülkelerin görüşmelerde ağırlıklı olarak Kovid-19 salgınındaki öğrenme kayıplarının ne kadar kritik olduğunu ön plana çıkarttıklarını dile getiren Özer, "Biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak son bir yılda eğitimde yüz yüze eğitimi ön plana çıkartarak eğitim öğretimi tamamlamanın ne kadar kritik olduğunu ve aynı zamanda bu eğitim öğretimi devam ettirmeyle yetinmeyip öğrencilerin ve öğretmenlerin psikolojik sağlamlıklarını ve öğrencilerin özellikle öğrenme kayıplarını telafi etmeyle ilgili mekanizmaları ve son olarak da eğitim öğretim bittikten sonra dört ana temada yaz okuluyla öğrencilerimizi hiç yalnız bırakmadığımızı orada aktarmaktan da büyük mutluluk duyduk."  ifadelerini kullandı. 
 
Tüm eğitim sistemlerinin öncelikli alanları arasında öğretmenlerin mesleki gelişiminin de bulunduğunu hatırlatan Bakan Mahmut Özer, Türkiye'de de öğretmenlerin yüz yüze yapılan mesleki gelişim eğitimlerinin yanı sıra Öğretmen Bilişim Ağı adlı dijital bir platform oluşturarak öğretmenlerin her an yanında olmayı sağladıklarını aktardı. 
 
Öğretmen başına düşen mesleki gelişim eğitim hedefi aşıldı
2020 yılında öğretmen başına düşen mesleki ve kişisel gelişim eğitimlerinin 44 saat olduğunu, yapılan iyileştirmelerle bunun 94 saate çıkarıldığını kaydeden Özer, şunları söyledi: "2022 yılında öğretmen başına düşen mesleki gelişim eğitimi saatini 120 saate ulaştırmayı kendimize hedef olarak koymuştuk. Bugün itibariyle 1,2 milyon öğretmenimizin 192 saatlik bir eğitimi tamamladığını açıklamaktan da büyük mutluluk duyuyorum. Yani biz 2022 yılında hedef olarak koymuş olduğumuz eğitim saatini çok çok aşmışız. Ve muhtemelen 2022 yılının sonuna kadar 250 saatlik bir eğitimi tüm öğretmenlerimize ulaştırmış bulunacağız."
 
Bu konunun kritik olduğunu ve Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi'nde de öğretmenlerin yeni becerilerle donatılması bağlamında ele alındığını belirten Özer, "Önemli bir açılımı biz bu zirveye katılmadan önce de çok hızlı bir şekilde yürürlüğe koymuş bulunuyoruz. Eğitim sistemimizde öğretmenlerimizi ne kadar güçlendirebilirsek sistemimizin kalitesi o kadar artacak. Ve özellikle okullar arası imkân farkının azaltılmasında ve eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesinde çok önemli bir adımı atmış olacağız." ifadelerini kullandı. 
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son 20 yılda eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmeyle ilgili altmış olduğu adımların büyük kısmının diğer ülkelerde henüz hayata geçmediğini gördüğünü anlatan Özer, 20 yıldır ders kitaplarının ve artık bu yıldan itibaren yardımcı kaynakların öğrencilere ücretsiz ulaştırıldığını hatırlattı. 153 milyon ders kitabı ve 136 milyon yardımcı kaynağın öğrencilere ulaştırıldığı, 1,5 milyon öğrencinin ücretsiz olarak yemek yedeği, burs desteklerinin verildiği, pansiyonlar, şartlı eğitim yardımları ve taşıma sistemi ile sosyal devlet olmanın ön planda olduğu bir sistemin oluşturulduğunu ifade eden Özer, " Türkiye'de beşeri sermayenin niteliğini artırmayla ilgili yatırımlar gerçekten devasa bütçeleri kapsamakta... Bu anlamda da Türkiye sadece kendi beşeri sermayesini iyileştirme anlamında değil aynı zamanda diğer ülkelere sosyal devletin eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmeyle ilgili ne kadar büyük bir örneklik teşkil edebileceğini göstermesi anlamında da çok güçlü bir pozisyonda bulunuyor. Bunu Birleşmiş Milletler'de diğer ülkelerle paylaşmış olmaktan da büyük mutluluk duyuyoruz." dedi.
 
Öğrencilerin kendi kişisel girişimlerini sürekli izleyebilecekleri yeni bir dijital platform 
Eğitim Bilişim Ağı (EBA) Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) ile Matematik Dijital Platformu gibi çok sayıda platformlarla desteklenen bir eğitim sistemine sahip olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Bakan Özer, bu kapsamda yeni bir sistemin de ön bilgilerini ilk kez paylaştı. 
 
Bakan Özer, yeni dijital platform konusunda şu bilgileri paylaştı: "İnşallah yakın zamanda, ilk kez, öğrenci ve öğretmen destek sistemini kamuoyuna açıklayacağız. Yani daha önceden nasıl yardımcı kaynakları öğrencilerimize ulaştırmışsak, bu yeni sistemde de öğrenciler kendi kişisel girişimlerini, bireysel eğitim kapsamında sürekli izleyebilme imkânına sahip olabilecekler. Eksikliklerini dijital platform içerisinde de giderebilme, farklı ünitelerle destekleyebilme, farklı sorun mekanizmalarıyla destekleme imkânına sahip olacaklar. Bireyselleştirilmiş eğitim ön plana çıkacak." 
 
Aynı zamanda öğretmenlerin de öğrencilerin bu bireyselleştirilmiş eğitim kapsamındaki kişisel gelişimlerini izleyebilme imkânına sahip olacaklarını bildiren Özer, "Eğitim sistemimiz, bir taraftan sosyal politikalar diğer taraftan Birleşmiş Milletler'in tüm dünya ülkelerine örneklik gösterdiği rehberlikte, ön plana çıkarttığı tüm temalarda, öğretmenlerin güçlendirilmesi, eğitimin dijital platformlarda desteklenmesi ve çevreye duyarlı eğitim sistemi oluşturulması bağlamında çok önemli adımlar atmaya devam etmektedir." dedi.
 
"Yeni dijital platform her öğrenciyi kendi seviyesine göre değerlendirecek"
Yeni sistem ile ilgili detayları anlatan Bakan Özer şunları söyledi: "Biliyorsunuz şu anda biz tüm öğrencilere aynı yardımcı kaynakları gönderiyoruz. Aslında her öğrencinin bulunmuş olduğu seviye ve kazanımlarla ilişkisi farklı olmasına rağmen aynı kaynaklardan besleniyor. Bu dijital platformla ilk kez herkes kendi seviyesine göre farklı yardımcı kaynaklarla desteklenebilme imkânına sahip olacak. Öğretmenler de sınıflarında bulunan tüm öğrencilerin girişimlerini hangi yardımcı kaynaklardan yararlandıklarını ve orada almış oldukları mesafeleri çok rahat bir şekilde izleyebilme imkânına sahip olacaklar. Buradaki asıl amacımız, ilk planda bu öğrenci ve öğretmen destek sistemini destekleme yetiştirme kurslarında kullanmak. Bildiğiniz gibi destekleme yetiştirme kursları öğrencileri bireysel olarak eksik kaldığı derslerden telafi imkânını sağlayan bir mekanizmaya sahip ve yıllardan beri başarılı bir şekilde uygulanıyor. Burada asıl olan şey, öğrencinin yetiştirme destekleme kurslarındaki seviyesiyle, çıktığı andaki seviyesi arasındaki farkın ne kadar olduğunu ölçümleyebilmek. İşte bu yeni sistem de buna imkân verecek. Destekleme yetiştirme kurslarında, öğrencilerin başlangıçtaki ve her aydaki gelişimlerini izleyebilme, destekleme ve yeni önerilerle öğrencileri çok daha fazla kazanımlarla donatılmış bir şekilde yetiştirebilme imkânına kavuşulmuş olacak."
 
Bakan Özer, öte yandan Millî Eğitim Bakanlığınca yapılan İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınav sonuçlarının da açıklandığını duyurdu. Özer, 70 bin öğrencinin sınavda başarılı olup burs almaya hak kazandığını dile getirerek, Millî Eğitim Bakanlığının diğer Bakanlıklarla birlikte, özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla birlikte eğitim ve sosyal politikaları destekleyen başarılı ama imkânı yetersiz olan öğrencileri burslarla destekleme süreçlerini kararlı bir şekilde yönettiğini sözlerine ekledi.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum